Dedesinin emaneti asırlık malzemelerle köy evini müzeye dönüştürdü.
Sunucu: AkvimTV
01 Ağustos 2018
Dedesinin emaneti asırlık malzemelerle köy evini müzeye dönüştürdü.


Kastamonu’nun Cide ilçesinde ikamet eden Teyfik Er, dedesinden emanet kalan ve sonradan kendisinin evlerin tavan aralarından topladığı asırlık mutfak, tarım ve müzik aletleri başta olmak üzere 100 ila 250 yıllık çeşitli tarihi objelerle köy evini adeta Kültür Evine dönüştürdü.
Kastamonu’nun Cide ilçesinde yaşayan Teyfik Er dedesinden emanet kalan ve sonradan kendisinin evlerin tavan aralarından, odunluklardantopladığı asırlık mutfak, tarım ve müzik aletleri başta olmak üzere 100 ila 250 yıllık çeşitli tarihi objelerle köy evinin odasını adeta Kültür Odası’na dönüştürdü.
Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Çamdibi Köyü’nde 30 yıldır asırlık malzeme toplayan 42 yaşındaki Teyfik Er köydeki ahşap evindeki odasını adeta kültürevine dönüştürdü. 12 yaşında dedesinin emanetleriyle eski objelere merak salan Er, deden kalma, köy evlerinin tavan aralarında unutulan, odunluklara atılan eski eserleri toplamaya başladı.
Bulduğu eski objeleri orijinalliğini bozmadan temizleyerek odasında sergileyen Teyfik Er, 120 dolayındakitarihi obje sayısını 500’e çıkarmaya çalışıyor. Er, tarihi 100 ile 300 yıl arasında değişen objeleri, köydeki ahşap evinin odasını adeta kültürevine dönüştürerek gelecek nesillere aktarmaya çalışırken yöreyi ziyarete gelenler de tarihi eserlere büyük ilgi gösteriyor.
Cideli Teyfik Er, Çamdibi Köyü’ndeki evini müzeye çevirdi. Işık, 150 yıl öncesinden günümüze kadar yer alan fotoğraf makineleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait antikalar, kahve cezveleri, teraziler, saatler, radyolar, savaş başlıkları, yöresel çarık, kömürlü ütü, şamdanlar, taş plaklar, bakır ev gereçleri, testiler, dokumacılık ve kalaycılıkta kullanılan aletler ve yüzlerce antika niteliğindeki objeleri evinde sergiliyor. Er’in çeşitli döneme ait antika objeleri evinin her bir köşesinde yer alıyor. Odasında Televizyon dahi bulundurmayan antika eser meraklısı Teyfik Er, gününün çoğunu eski eserleri ile geçiriyor.Teyfik Er, 12 yaşında dedesinin de telkiniyle hobi olarak başladığı eski malzemelere zamanla ilgisinin arttığını, antika eşyaları toplamaya başladığına dikkat çekti.
12 yaşımda İstanbul’a gittiğini ifade eden antika meraklısı Teyfik Er, antika eşyaların birçoğunu bildiğini söyledi.
“Benim hedefim bunların sayısını 500’e çıkartmak”
Eski eşyaları 1-2 toplamaya başladıktan sonra kendisini bir merak sardığını kaydeden Teyfik Er: “Gelenler artık topladığım eşyaları sormaya başladılar. 1-2 topluyorum derken odamda 100’ün üzerinde antika eser oluştu. Daha da topluyorum. Şu anda odamda 100 yıldan başlayan, 250 yıllık antika var. Benim hedefim bunların sayısını 500’e çıkartmak. Eşyaları eşten dostan, eski tavan aralarından, odunluklardan toplamaya devam ediyorum. Şu anda bunları bulmak mümkün değil. Zaten bunların birçoğu günümüzde bilinmiyor” dedi. “Benim gözümde bunların maddi değeri yok”
Antika meraklılarının köy evindeki odasını merak edip geldiklerini kaydeden Er: “Köyden eş dost arkadaşlarım geliyor. Bizim aşağıda Loç Vadisi var. Oraya gelenler, duyanlar sağ olsunlar geliyorlar. Burada bakıyorlar. Herkesin ilgisini çekiyor. Soruyorlar bunlar ne diye. Ben köyde büyüdüm. İstanbul’da da vardı bu merak. Dükkânımda aynı şekilde bu eşyaları bulunduruyordum. İstanbul’da iş yerime meraklı birisi geldi. Benden almak istedi ama ben bunlar bana ata yadigarı olduğu için kabul etmedim. Benim için bunların manevi değeri büyük. Benim gözümde bunların maddi değeri yok.
Diğer odalarda Televizyon var ama ben odama Televizyon koymadım. Çünkü ben burada yattığım zaman bunları izliyorum. Bunlara bakıyorum. Eski günlerimi hatırlıyorum. Babam bile bunları birçoğunu bilmiyor. Babam 80 yaşında. Birçoğunu babama sormama rağmen babam hatırlamıyor. Bu eseler bana atalarımdan, dedelerimden kaldı. İnşallah bunlar benim çocuklarıma, torunlarıma kalır. Onlar da benim kadar bunları korurlar. Korunmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.